Et yemeği yaparken etlerin lokum kıvamında olmasını hepimiz istesek de etlerin sertleşmesinden yakınanlarımızın sayısı az değildir. Şimdi yapacağımız lokum kıvamında et sote tarifi ile sevdiklerinizin damağında iz bırakacaksınız. Domates ve biberinde katacağı lezzetle enfes bir et sote yapmak için sizleri et sote tarifimizi denemeye davet ediyoruz.
Lokum Kıvamında Et Sote İçin Gerekli Malzemeler
1 yemek kaşığı tereyağı
5 yemek kaşığı sıvı yağ
Yarım kilo kuşbaşı doğranmış et
1 tane soğan
2 tane domates
4 tane sivri biber
Kekik
Karabiber
Pul biber
Et sotemizin üstünü geçecek kadar sıcak su
Tuz
Lokum Kıvamında Et Sote Hazırlanışı
Et soteyi yapacağımız tavanın içerisine 5 yemek kaşığı sıvı yağ ve 1 yemek kaşığı tereyağı dökülür.
Tereyağını tavada erittikten sonra doğradığımız 1 tane soğanı tavanın içerisine dökerek kavrulana kadar karıştırıyoruz.
Daha sonra kuşbaşı doğranmış olan yarım kilo et tavaya eklenerek karıştırıldıktan sonra tavanın kapağı kapatılır ve etler pişmeye bırakılır. Etler suyunu salıp çekinceye kadar ara sıra karıştırılarak etler pişirilmeye devam edilir.
Etlerin piştiğinden emin olunca doğradığımız 2 tane domates ile 4 tane sivri biberi tavaya ilave ederek bir kaşık yardımıyla karıştırdıktan sonra tavanın kapağı yeniden kapatılarak domatesler suyunu salana kadar pişirilir.
Yeterince karabiber, kekik ve pul biber eklenerek karıştırılır.
Bu işlemin ardından etlerin üstünü geçecek kadar sıcak su katılarak karıştırılıp etlerin lokum kıvamına gelene kadar pişmesi için tavanın kapağı yeniden kapatılır. Etlerin yeterince pişmediğini düşünüyorsanız sıcak su ilave ederek pişirmeye devam edebilirsiniz.
Son olarak et sotemize yeterince tuz katılarak tavanın kapağı kapatılır ve 5 dakika daha pişirilir.
Ocaktan alınan lokum kıvamında et sote yemeğimiz artık servise hazır. Herkese afiyet olsun.
Sofranızdan huzur, evinizden bereket eksik olmasın.
Sıcak ve soğuk olarak tüketilebilen kahve günümüzün en fazla tüketilen içecekleri arasında yer almaktadır. Günümüzde onlarca kahve türü bulunmasına rağmen en fazla tercih edilen kahve türü Türk kahvesidir. İster evde, ister dışarıda, isterse de işte olalım canımızın çektiği her an kahveye ulaşabilme imkanı kahveyi daha cazip hale getirmektedir. Kahve bu kadar fazla tüketilen bir içecek olunca doğal olarak ‘Kahve türleri nelerdir, faydaları ve zararları’ ile ilgili yapılan araştırma sayısı da bir hayli fazladır. Şimdi kahve türleri ile birlikte faydalarına ve zararlarına birlikte göz atalım.
İçerik Başlıkları
Espresso
İtalya’nın dünyaya bir ikramı olan espresso, kıvamı yoğun ve sert bir kahve olarak bilinmektedir. Çok hızlı hazırlanabilen espresso içerken kahve tadını yoğun olarak alırsınız. Espresso kahve tercihe göre su veya sütle seyreltilerek içilebilir. Şimdi bu yoğun kıvamlı kahvenin faydalarını ve zararlarına göz atalım. ,
Espresso Kahvesinin Faydaları;
Günde 2 fincan espresso kahve içmek uzun belleği kuvvetlendirdiği gibi hafıza gelişiminde de önemli bir yardımcıdır.
İçeriğindeki kafein sayesinde zihni uyandıran ve yorgunluğu azaltan espresso kahve dikkati artırmaktadır.
100 gramında sadece 21 kalori barındıran espresso kahve zayıflamada önemli bir yardımcıdır. Ayrıca spor esnasında performansı artırıcı etkisi vardır.
Espresso kahvenin içeriğindeki antioksidan felç riskini düşürür. Ayrıca cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tip 2 diyabet riskini yüzde 11 azaltmaktadır. Sağlığa olan bu faydalarından dolayı günde 1 fincan espresso kahve içilebilir.
Espresso Kahvenin Zararları;
Espresso kahvenin sağlığa olan zararlarının birçoğu içeriğindeki kafeinden kaynaklanmaktadır.
Espresso kahvenin içeriğindeki kafein kalbe kan akışını yavaşlattığından kalp zarar görebilir. Espresso kahve gün içerisinde aşırı tüketilirse kalp atışları hızlanabilir.
İçeriğindeki kafein özofagusa etki ettiğinden dolayı mide ekşimesi yani reflü nedenidir.
Yine içeriğindeki kafein adrenalin gibi hormonları uyardığından vücut titremesine neden olabilir. Adrenalin hormonu ise anksiyete bozukluğuna yol açabilir.
İçeriğindeki kafein yüzünden böbrekler daha fazla idrar üretebilir.
Filtre Kahve
Filtre kahvenin içeriğindeki antioksidan birçok hastalık riskini azalttığı gibi vücudun gereksinim duyduğu pek çok besin maddesini içeriğinde barındırmaktadır. Yeter ki kahve severler kahveyi filtre ve espresso olarak tüketmeye dikkat etsinler. Şimdi filtre kahvenin sağlığa faydalarını ve zararlarını inceleyelim.
Filtre Kahvenin Sağlığa Faydaları;
Beyin fonksiyonlarını hızlandırarak zihni açmaktadır.
Metabolizmayı hızlandırıcı özelliği ile vücuttaki yağları daha hızlı yakmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken kremalı ve bol şekerli içilmemesidir. Kalori değeri neredeyse sıfır olan filtre kahve, iştahı baskılayarak kilo vermeye yardım etmektedir.
Vücuda enerji vererek günü zinde geçirmenizi sağlar. Özellikle efor gerektiren işlerde çalışanlar filtre kahve içmeyi ihmal etmemelidir. Yine spor yapmaya başlamadan yarım saat evvelde iyi bir tercihtir.
Karaciğer rahatsızlıklarına karşı ciddi koruma sağlayan filtre kahve karaciğer yağlanması riskini düşürür. Alzheimer ve Parkinson gibi çok ciddi rahatsızlıklara yakalanma riskini azaltır.
Kalp ve damar hastalıklarıyla savaşır. Damarlardaki kan akışını daha verimli hale getirerek kan dolaşım sistemiyle ilgili hastalıklara yakalanma riskini düşürür.
Kötü kolesterole olumsuz etkisi olan filtrelenmemiş kahvedense kötü kolesterole iyi gelen filtrelenmiş kahveyi içmeyi tercih etmek gerekir.
Filtre kahve insana rahatlık ve gevşeme hissi verir.
Günümüzde çok sık rastlanan rahatsızlıklar arasında yer alan tip 2 diyabet ile savaşmaktadır.
Filtre kahveyi düzenli tüketenlerin depresyona girme riskinin düşük olduğu belirlenmiştir. Bunda kahvenin mutluluk hormonlarını artırmasının etkisinin büyük olduğu düşünülmektedir.
Filtre Kahvenin Sağlığa Zararları;
Filtre kahve çok aşırı tüketilmediği, şekersiz, kremasız ve sütsüz tüketildiği takdirde sağlığa olan zararları minimuma indirilir.
Kalp ritmini hızlandırdığı ve kalp krizi riskini yükselttiği için kalp hastası olanların sınırlı tüketmesi tavsiye edilir. Uzmanlar, günde 1 fincandan fazla tüketimini tavsiye etmemektedir. Gün içerisinde 2 fincandan fazla içilmesi ise sağlığı tehdit eder.
Soğuk Kahveler
Yazın o bunaltıcı sıcaklarında ferahlamak ve rahatlamak için tüketilen soğuk içecekler arasına artık soğuk kahvelerde girdi. İnternetin yaşamlarımıza girmesiyle birlikte beslenme konusunda daha da bilinçlenen insanlar, soğuk kahvenin sağlığa olan faydaları ve zararları ile ilgilide araştırma yapmaktalar. Sizler için soğuk kahvenin sağlığa faydalarını ve zararlarını araştırdık. Şimdiden keyifli okumalar!
Soğuk Kahvenin Sağlığa Faydaları;
Metabolizmayı yüzde 11 daha hızlı çalıştırarak yakılan kalori miktarını artırır. Ayrıca içeriğindeki kafein vücuttaki yağ yakımını iki kat artırır.
Modunuzu yükselterek, ruh halinizi düzelterek sizi canlandırır ve kendinizi daha iyi hissettirir.
Kan basıncını düşürerek, kan şekerini stabilize ederek ve insülin direncini artırarak kalp sağlığını korur.
İçeriğindeki güçlü antioksidanlarda bulunan klorojenik asitler sayesinde tip 2 diyabete yakalanma riskini azaltır.
Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara yakalanma riskini yüzde 65 azaltır.
Sıcak kahveye kıyasla mideyi daha az yorduğundan mide yanması, gastrit ve reflü gibi mide rahatsızlıklarında riski neredeyse sıfıra indirir.
Soğuk kahvenin içeriğindeki antioksidanlar felç, kaza, diyabet, yaralanma ve enfeksiyonlara yakalanma riskini düşürdüğünden ömrü uzatır.
Soğuk Kahvenin Sağlığa Zararları;
Soğuk kahvenin aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Özellikle kronik kalp rahatsızlığı bulunanlar soğuk kahveyi sınırlı tüketmelidir.
Vücutta su kaybına neden olur. Bu nedenle soğuk kahve içenler su tüketmeyi ihmal etmemelidir.
İçeriğindeki kafein kalsiyumun idrarla atılmasını sağladığından kemik erimesi riskini artırmaktadır. Ayrıca demir mineralinin yanı sıra besinlerdeki diğer vitamin ve minerallerin emilimini güçleştirmektedir.
Ülser, gastrit gibi rahatsızlıkları engellese de bu tür mide rahatsızlığı olanlar bu rahatsızlıkları daha da kötüleştiren soğuk kahveyi tüketmemelidir.
Türk Kahvesi
Günümüzde dünyaya nam salmış olan Türk kahvesi daha fazla sağlığa olan faydalarıyla gündeme gelse de sağlığa zararları da vardır. Şimdi bilinçli bir tüketim içim Türk kahvesinin sağlığa olan faydalarına ve zararlarına göz atalım.
Türk Kahvesinin Sağlığa Faydaları;
Sütle birlikte tüketilen Türk kahvesi açlık hissini bastırarak obeziteyle savaşmaktadır.
Vücudun insülin direncini kırdığından ve tatlı gereksinimini azalttığından dolayı şeker hastaları için faydalıdır.
Beyne kan dolaşımını hızlandırarak dikkati artırır.
Beyin damarlarında kasılma yaptığından dolayı migren ataklarına iyi gelmektedir. Ancak Türk kahvesini çok sık tüketen migren hastaları birden kahve içmeyi bırakırlarsa migren ataklarının sıklaşma riski yüksektir.
Türk Kahvesinin Sağlığa Zararları;
Türk kahvesi gün içerisinde aşırı tüketilirse kalp çarpıntısı yapabilir.
Türk kahvesini aşırı tüketen 40 yaş ve üstü kişilerde kemik erimesi rahatsızlığı görülebilir.
Gece geç saatlerde içmemek gerekiyor. Çünkü uykusuzluk ve sinir yapma ihtimali oldukça yüksek.
Türk kahvesinin günaşırı tüketimi uzun vadede doğurganlığı azaltabilir.
gaz sıkışması neden olur, gaz sıkışmasına ne iyi gelir
Sağlıklı bir insanın günlük yaşam içerisinde 12 ila 21 defa gaz çıkarması gayet normaldir. Ancak bağırsakları olumsuz etkileyen bazı durum ve etkenlerden dolayı bağırsaklardaki gaz dışarı atılamayınca gaz sıkışması olarak adlandırılan sağlık problemi ortaya çıkar. Gaz sıkışmasının en belirgin belirtileri ise ağrı ve şişkinliktir.
Gaz sıkışması problemi 7’den 70’e her yaş grubundaki insanda görülebilir. Gaz sıkışmasına en fazla bebeklerde rastlansa da her insanın dönem dönem karşılaştığı bir problemdir. Gaz sıkışması basit bir sağlık problemi olmasına rağmen yaşam kalitesini bir hayli düşürür. Hatta bazen o kadar ağrılı seyreder ki ağrısı nedeniyle bir insan kıvranabilir.
Gaz sıkışması problemiyle karşılaştığımız zamanlarda hemen internete başvurarak ‘Gaz sıkışması neden olur, gaz sıkışmasına ne iyi gelir?’ sorularının yanıtlarını ararız. Sizler için gaz sıkışması problemini tüm detaylarıyla araştırarak kaleme aldık. Şimdiden iyi okumalar.
Gaz Sıkışması Neden Olur?
Günlük yaşamın herhangi bir anında karşılaşabileceğimiz gaz sıkışması ciddi bir sağlık problemi olmasa da günlük yaşamdaki aktivitelerimizin aksamasına neden olabilir. Hatta topluluk içerisindeysek bizlere çok zor anlar yaşatabilir. Peki, ‘Gaz sıkışması neden olur?’ İşte gaz sıkışmasının belli başlı nedenleri;
Kadınlar regl dönemlerine girdikleri zaman rahimlerinde ağrılar ve kramplar meydana gelir. Bu ağrı ve kramplardan alt karın etkilenirse gaz sıkışması meydana gelebilir.
Bağırsaklarda yaşanacak iltihabi bir rahatsızlık dışkılama sistemini olumsuz etkileyeceğinden gaz sıkışması ihtimali oldukça yüksek olsa da bu iltihabi rahatsızlığın belirtileri arasında gaz sıkışmasının yanı sıra yüksek ateş, halsizlik ve bulantı hisside yer almaktadır. Bu nedenle bu belirtilerin görüldüğü vakalar vakit kaybetmeden bir hekime başvurarak muayene olmalıdır.
Sağlıksız ve düzensiz beslenme gaz sıkışmasının en önemli nedenleri arasındadır. Bu nedenle çok sık gaz sıkışması yaşayan kişiler, beslenme tarzlarını gözden geçirmelidir.
Gaz sıkışmasının diğer bir nedeni de besinlere karşı alerji ya da bazı besinlere karşı hassas olunmasıdır. Bu durum hazımsızlığa da neden olur. Bu belirtinin en iyi örnekleri gluten ve laktoz hassasiyetleridir.
İçeriğinde aşırı yağ barındıran yiyeceklerin çok fazla tüketilmesi ya da karbonhidrat ağırlıklı beslenme tarzı bağırsakları yavaş çalıştırdığı gibi kabızlığında en önemli nedenleridir. Gaz sıkışmasının sık rastlanan nedenlerinden biride kabızlıktır.
Hareketsiz yaşam tarzı da gaz sıkışmasına neden olabilir. Bundan dolayı gaz sıkışması yaşayan kişilere egzersiz yapmaları tavsiye edilmektedir.
İçeriğinde yüksek karbonhidrat barındıran lahana, kuru fasulye, sarımsak, soğan, brokoli, mercimek, karnabahar, elma, kuru üzüm, enginar, erik kurusu gibi besinlerin gaza neden olma riski çok yüksektir. Bu nedenle gaz sıkışması problemi olanlar, bu besinleri sınırlı tüketmelidir.
Patates, pirinç ve makarna gibi yiyecekler defalarca ısıtılarak yenirse gaz yapabilir.
Hızlı yemek yiyen ve sakız çiğneyen insanların vücuduna daha fazla hava girer. Bu da bağırsaklarda gaz birikmesi için önemli bir nedendir.
Gaz Sıkışmasının Belirtileri Nelerdir?
Bağırsaklarda biriken gaz dışarıya çıkarılamadığı zaman bu bir takım belirtilerle ortaya çıkar. Peki, ‘Gaz sıkışmasının belirtileri nelerdir?’ Gelin hep birlikte inceleyelim.
Karında şiddetli ağrı ve kramplar hissedilmesi
Karında dayanılması zor bir basınç hissedilmesi
Karın bölgesinde şişlik oluşması
İştah kaybı
Karnın fiziksel görüntüsünün normalinden daha büyük görünmesi
Terlemenin yanı sıra mide bulantısı hissi. Bu her vakada görülmeyebilir.
Yemek yerken hızlı tokluk hissi
Dışkılama yaparken aşırı zorlanma
Gaz Sıkışmasına Ne İyi Gelir?
Sağlıklı bir beslenme tarzı ve egzersiz gaz sıkışması probleminin en iyi iki çözümüdür. Ayrıca vücudun sindiremediği ve bağırsağa rahatsızlık veren besinler tüketilmemelidir.
Gaz sıkışmasının ne kadar süreceği ile ilgili net bir şey kimse söyleyemez. Ancak gaz sıkışmasıyla beraber başka sağlık problemleri de seyrediyorsa ya da gaz sıkışması uzun zamandır yaşanıyor ve bir türlü geçmek bilmiyorsa bir hekimden yardım almakta fayda var.
‘Gaz sıkışmasına ne iyi gelir?’ sorusunun yanıtı özellikle gaz problemi olan insanlar için çok büyük önem taşır. İşte evde çok rahat uygulanabilecek basit yöntemlerle gaz sıkışmasını gidermenin yolları;
Kimyon
Örneğin kuru fasulye, nohut gibi gaz yaptığı çok iyi bilinen yemeklerin içerisine kimyon özellikle atılmaktadır. Çünkü bu baharat için gaz probleminin doğal ilacı denilebilir. Bu nedenle gaz sıkışması sorunu olanlar, yemeklerin içine kimyon katarak tüketebileceği gibi kimyon çayı da içebilirler. Tercihe göre bir bardak sütün içerisine katılarak da kimyon tüketmek mümkün.
Sıcak Su Torbası
Gaz sıkışmasından dolayı ağrı hissedilen bölgeye sıcak su torbası konulmasının gaz sancısına birebir olduğu bilinen bir yöntemdir. Sıcak nedeniyle kaslar gevşediğinden ağrı hafifler ve sancı hisseden kişi kendisini daha iyi hisseder. Ancak sıcak su torbasının ağzını çok sıkı kapatmayı unutmayın ve sıcak su torbasını bir beze ya da havluya sardıktan sonra ağrılı bölgeye yerleştirin.
Rezene
Sindirim problemlerine çok iyi gelen bitkiler arasında rezenede yer almaktadır. Bu bitki, bağırsakta biriken gazların dışarı salınmasını kolaylaştırır. Rezene tohumu ağızda çiğnenebileceği gibi çayı demlenerek de içilebilir.
Sirke
Mide ve bağırsakta bir sorun varsa akla ilk gelen besinlerden biride sirkedir. Gaz sıkışması problemi olanlara ise bir su bardağı suyun içerisine bir yemek kaşığı elma sirkesini katarak içmesi özellikle tavsiye edilir. Gaz sıkışması sorununu kısa süre içerisinde giderecek olan sirkeli su, gaz sıkışmasının neden olduğu şişkinlik ve ağrıya da son verir.
Zencefil
Günümüzde zencefilin doğal bir ağrı kesici olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Gaz sıkışmasından dolayı ağrı hissedenler, zencefil tükettiği takdirde kısa süre içerisinde bu ağrıdan kurtulurlar. Ancak zencefilin doğru oranda tüketilmesi çok önemlidir. Çünkü aşırı tüketilen zencefil daha fazla ağrı hissedilmesine neden olabilir. Zencefil tüketiminde en ideal ölçü 1 çay kaşığıdır. Tercihe göre yemeklerin içerisine katılarak tüketilebileceği gibi çayı demlenerek de içilebilir.
Bitki Çayları
Bazı bitki çaylarının sindirim sistemine doğrudan etkisi vardır. Bu bitki çayları bağırsakları düzenli çalıştırdığından gaz sıkışması problemine de iyi gelmektedir. Bu bitki çayları içerisinde nane, tarçın, papatya, kakule ve anason ön plana çıkmaktadır.
Yatıştırıcı özelliği olan papatya çayı dışkılamayı kolaylaştırdığından dolayı gaz sıkışması problemine çok iyi gelmektedir.
Yine kakule, anason, nane ve tarçın gibi bitki çayları da sindirim sistemini rahatlatarak mide ve bağırsaktaki gaz sıkışmasını gidermektedir. Bu bitki çaylarını günün herhangi bir saatinde içebilirsiniz.
Karbonat
Vücudunuzun alkali olmasındaki en önemli yardımcılardan biride karbonattır. Vücut alkali olunca hissedilen gaz sancıları hafifleyecektir. Bu nedenle karbonat gaz sıkışmasına çok iyi gelir. Gaz sıkışması sancısı çektiğiniz zamanlarda bir bardak ılık suyun içerisine bir çay kaşığı karbonat ilave ederek içerseniz kısa süre içerisinde ciddi bir rahatlama hissedersiniz.
Neredeyse her derde deva olan ve sağlığa olan şifalarıyla günümüzde de en fazla tüketilen sirkeler arasında yer alan elma sirkesi, geçmiş yüzyıllarda da farklı medeniyetler tarafından kullanılmıştır. Sağlığa olan faydaları saymakla bitmeyen ve yemeklere lezzet katan elma sirkesi, kişisel bakımda ve hijyen sağlamak içinde kullanılır.
Sirke çeşitleri içerisinde doğal sağlık denilince akla ilk önce elma sirkesi gelmektedir. Üstelik elma sirkesinin sağlığa olan faydalarının çoğu bilimsel olarak ispatlanmıştır. Kalori değeri ise çok düşük bir sirke türüdür. Bir çorba kaşığı elma sirkesinin içeriğinde sadece 3 kalori vardır. İçeriğinde çok fazla vitamin ya da mineral barındırmayan elma sirkesinin içeriğindeki potasyum ise çok azdır. Ayrıca kaliteli bir elma sirkesinin içeriğinde amino asitler ve antioksidan maddeler bulunur.
Elma sirkesinin faydalarına şöyle bir değinecek olursak çok hızlı kilo verdirir, enfeksiyonlarla savaşır, kan şekerini dengede tutar, diyabet rahatsızlığının belirtilerini yatıştırır, kolesterolü düşürür, boğaz ağrısına çok iyi gelir, ateşi düşürür ve yaraların temizlenmesinde oldukça etkilidir. Şimdi elma sirkesinin faydaları ile ilgili detaylı bir inceleme yapalım.
İçerik Başlıkları
Elma Sirkesinin Sağlığa Faydaları
Elma sirkesinin insan sağlığına en büyük faydası tip 2 diyabet rahatsızlığı olanlarda görülen belirtilerin kontrol altına alınmasını kolaylaştırmasıdır.
Kan şekerinin düşürülmesindeki etkisi o kadar çok güçlüdür ki diyabet hastaları kullandıkları ilaçların miktarını elma sirkesini düzenli tüketerek azaltabilir.
İçeriğinde yüksek karbonhidrat bulunan yiyeceklerle birlikte tüketildiği zaman dokulardaki insülin duyarlılığını yüzde 19 ila 34 aralığında artırarak kan şekerini hissedilir seviyede düşürür.
Elma sirkesi özellikle göbek bölgesindeki yağları hızla yakarak kişinin zayıflama sürecini hızlandırdığı gibi uzun süre tokluk hissi vererek alınan kalori miktarını düşürür. Günlük 1 çorba kaşığı elma sirkesi tüketenlerin üç ay içerisinde ortalama 1.2 kilo, 2 yemek kaşığı elma sirkesi tüketenlerin ise ortalama 1.7 kilo verdikleri araştırmalar ile tespit edilmiştir.
Elma sirkesi düzenli tüketildiği takdirde kandaki trigliseritleri, kan basıncını ve kolesterolü düşürerek kalp ve damar hastalıklarında riski en aza indirir.
Elma sirkesinin bazı kanser türlerinde kanserli hücrelerin büyümesini yavaşlattığı ve tümörleri küçülttüğü belirlenmiştir.
Bakterilerinde içerisinde olduğu bazı mikroorganizmaları öldürür. Siğilin, kulak enfeksiyonlarının, tırnak mantarının ve saç bitinin tedavisinde oldukça etkilidir. Modern tıbbın babası olarak kabul gören Hipokrat dahi bundan 2 bin yıl evvel yaraları tedavi ederken elma sirkesinden faydalanmıştır.
Elma sirkesinin E. Coli gibi bakterilerin gıdalarda üreyerek gıdaların bozulmasını engellediği ve doğal bir gıda koruyucu olduğu bilinmektedir.
Elma sirkesinin sağlığa faydaları arasında işimize en fazla yarayacak olan ise diş temizliğindeki etkisidir. Ayrıca ağız kokusundan yakınanlar, elma sirkesini su ile karıştırarak gargara yaparlarsa ağız kokusundan kurtulacaklardır.
Cilde Faydaları
Cildine kimyasal kozmetik ürünlerle değil de doğal yollardan bakım sağlamak isteyenler için asetik asit ve malik asit gibi meyve asitlerini içeren elma sirkesi mucizevi etkilere sahiptir.
Ciltte akne oluşmasının en önemli nedeni olan bakterileri, antibakteriyel özelliği sayesinde öldürür.
İnsanın yaşı ilerledikçe cilt elastikiyetini yitirdiğinden kırışıklıklar görülür. Düzenli olarak tüketilen elma sirkesi cildi sıkılaştırarak cildin elastikiyetini korur ve cilt kırışıklıklarının erken yaşta görülmesini engeller.
Sağlık için genellikle bir probleme işaret etmeyen et benleri estetik görünümü bozarak insana rahatsızlık verebilir. Cilde faydaları sayısız olan elma sirkesi et benlerinin üzerine düzenli olarak sürülürse kurutarak düşürür.
Elma sirkesi suyla seyreltildikten sonra hafif derecedeki güneş yanıklarının üzerine sürülürse geçici rahatlama sağlar.
Peeling ciltteki yaşlı ve ölü hücrelerin cildin soyularak ciltten uzaklaştırılması işlemidir. Bu işlem, kimyasal yollarla yapılabileceği gibi fiziksel yollarla da yapılabilir. İçeriğinde malik asit olarak adlandırılan bir meyve asidi barındıran elma sirkesi, kimyasal peeling işleminde kullanılarak cildin en dış tabakasının soyulmasına yardım edebilir.
Yüze Faydaları
Yüz yıkama suyu olarak kullanılan elma sirkesi, cildi ve ciltteki gözenekleri derinlemesine temizler. Yüz, her gün seyreltilmiş elma suyuyla yıkanırsa yüzdeki kir, yağ ve ölü cilt hücreleri gibi kalıntılar temizlenir. Cildi bakterilerden ve diğer yabancı maddelerden temizleyen doğal bir cilt toniği arayanlar için elma sirkesi en iyi alternatiftir. Elma sirkesiyle doğal bir tonik hazırlamak için 1 ölçü elma sirkesinin 2 ölçü arıtılmış suyla seyreltilmesi yeterlidir. Cilt temiz suyla güzelce yıkandıktan sonra bu karışım bir pamuk aracılığıyla yüze sürülür. Karışımı cilde eşit şekilde dağıtmak için sprey şişesinden faydalanılabilir. Yüzleri yağlı ve akneye yatkın olanlar bu toniği mutlaka uygulamalıdır. Cildi hassas olanlar ise karışımı daha fazla seyrelterek kullanabilirler. Yüze faydaları ile bilinen elma sirkesini asidik cilt bakım ürünleriyle birlikte kesinlikle kullanmamak gerekir.
Saça Faydaları
Elma sirkesinden yapılan saç maskesi ile saç bakımı yapılabilir. Ölü deriyi vücuttan atan elma sirkesi, saçtaki kepek sorununa son verdiği gibi saçların parlak görünmesini sağlar. Saçlarının rengini açmak isteyenler elma sirkesinden faydalanabilir. Maske boyalı saçlara bakım için yapılacaksa sirkenin suda iyice seyreltildikten sonra maskenin yapılması gerekir. Ayrıca saçlarında renk değişimi istemeyenler ve sadece saç bakımı yapacak olanlarda elma sirkesini suda iyice seyrelterek maskeyi hazırlamalıdır.
Elma sirkesinden saç maskesi hazırlamak için bir çay bardağı suyla elma sirkesi karıştırılarak içerisine bir çay kaşığı tuz ilave edilir. Daha sonra bu karışım saçlara sürülür. Bu karışım saçta bir saat bekletildikten sonra saçlar soğuk suyla yıkanarak bu karışım saçtan çıkarılır. Bu karışım her ne kadar saça faydaları ile bilinse de uygulama esnasında kesinlikle saç diplerine değdirmeyin. Çünkü asidik olduğundan deride yanma hissine neden olur.
Kırmızı renkteki sebze ve meyvelerin antioksidan kaynağı olduğunu daha önce bir yerlerden mutlaka okumuşsunuzdur. Besin değeri yüksek sebzeler arasında yer alan ve içeriğinde birçok vitamin, mineral ve bileşen barındıran pancar suyu da antioksidan kaynağı içeceklerin başında gelmektedir.
Turşusu ve salatası yapılarak tüketilebilen pancarı haşlayarak da tüketebileceğiniz gibi pancarın cipsini dahi yaparak yiyebilirsiniz. Ancak pancar suyu, pancarın en yaygın tüketim şeklidir.
Pancarın suyunun içilip içilmeyeceği ile ilgili bir çoğumuzun aklında soru işareti bulunmaktadır. Pancar suyunun faydaları ile ilgili bilgi sahibi olduktan sonra bu soru işaretleri arka planda kalacak ve pancar suyu içmek için hemen bir arayış içerisine gireceksiniz. Ayrıca pancar suyunun sağlığa faydaları hakkında uzmanlar tarafından yapılan açıklamalara da kulak verebilirsiniz. Pancar suyu vücudumuzun gereksinim duyduğu A, C, E, B12, B6 ve K vitaminlerini içeriğinde bol miktarda barındırır.
200 ml gelen bir su bardağı pancar suyunun içeriğinde 0,36 gram yağ, 3,36 gram protein, 4 gram lif, 610 mg potasyum, 154 mg sodyum, 32 mg kalsiyum ve 1,58 mg demir minerali vardır.
İçerik Başlıkları
Pancar Suyunun Faydaları
Şimdi hepimizin ilk başta ön yargıyla yaklaştığı pancar suyunun sağlığa faydalarını birlikte inceleyelim.
pancar suyunun faydaları nelerdir
Stresi Azaltır
Sinir damarları üzerinde iyileştirici etkisi olan pancar suyu, çağımızın en ciddi psikolojik problemleri arasında gösterilen stresle savaşarak stresi azaltır. Yine pancar suyunun gün içerisinde hissedilen yorgunluğu azaltıcı etkisi de vardır.
Vücuttan Toksinleri Atar
Kırmızı rengiyle antioksidan deposu olan pancar suyu idrar ve terle toksinleri vücuttan atar. Böbrek, safra, mide ve özellikle karaciğeri temizleyici etkisi sağlığa olan önemli faydalarındandır.
Kanserle Mücadele Eder
Hücrelerin gereksinim duyduğu birçok vitamin, mineral ve bileşen pancarın içeriğinde vardır. Pancar suyu antioksidan özelliği sayesinde kanserle mücadele eder. Özellikle akciğer, cilt ve kolon kanserine karşı etkilidir. Uzmanlar, pancar suyunun içeriğindeki pigmentlerin kanserli hücreleri vücuttan hızlı bir şekilde attığını ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiren pancar suyunun kanserli hücrelerin üremesini engellediğini ifade ediyor. Yine pancar suyu kanserin en büyük nedeni serbest radikallerle savaşır.
Kalp Dostu
Kalp sağlığının korunmasında çok önemli etkileri olan pancar suyu damar tıkanıklığını engellediğinden kan damarlarda rahat bir şekilde dolaşarak görevini yerine getirir. Tam bir kalp dostu olan pancar suyu iyi kolesterolü yükseltirken, kötü kolesterolü düşürerek kalp sağlığını korur. Hipertansiyon rahatsızlığını engellediği gibi tansiyonu kontrol altında tutar. Pancar suyunun içeriğindeki nitratın kan basıncını düşürücü etkisi vardır. Bu sayede inme, felç gibi ciddi rahatsızlıklarda riski ciddi oranda düşürür.
Kilo Vermeyi Destekler
Pancar suyunun zayıflatıcı etkisi özellikle diyet yapanlar tarafından çok fazla araştırılmaktadır. Vücuttaki ödemi hızlı bir şekilde dışarıya atan pancar suyunun zayıflama sürecinde önemli bir yardımcı olduğu söylenebilir. Sağlığımız için oldukça faydalı olan pancar suyunun içeriğindeki lif tokluk hissi vererek iştahı azaltır. Pancar suyu düzenli olarak içildiği takdirde kilo vermeyi destekler. 100 gram gelen haşlanmış pancar 44 kalori değerindedir. 200 ml gelen 1 su bardağı pancar suyu ise 88 kalori değerindedir. Kalori değeri bu kadar düşük olan pancar suyunun kilo aldırmayacağı rahatlıkla söylenebilir.
Sindirim Sistemini Düzenler
Pancar suyunun sağlığımıza en önemli faydaları arasında sindirim sistemini düzenli çalıştırması da yer almaktadır. Mide ve bağırsakları tamamen temizleyerek düzenli çalışmasına önemli katkısı olan pancar suyu sindirim ve bağırsak dostu bir içecektir. Kabızlık veya ishal problemi olanların bağırsakları zararlı bakteri ve mikroplardan temizleyerek bu rahatsızlıklarla ciddi şekilde mücadele eden pancar suyunu içmeyi ihmal etmemesi gerekir. Ayrıca sindirim sistemini düzenler ve sindirim sistemi üzerinde iyileştirici etki yapar.
Kan ve Demir Miktarını Artırır
Kansızlık sorunu yaşayanlar, vücutlarındaki kan miktarını doğal yollardan artırmak istiyorlarsa pancar suyunu ilaç niyetine de olsa içmelidirler. Ayrıca pancar suyu vücuttaki demir eksikliğinin de doğal şifasıdır. Yani pancar suyu vücuttaki kan ve demir miktarını artırır. Vücuttaki kan hücrelerini artıran pancar suyu kan şekerini de dengede tutar.
Beyin Sağlığını Destekler
Kalp ve sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına önemli katkıları olan ve vücudumuzdaki birçok fonksiyonu düzenli çalıştırmasının yanı sıra bu fonksiyonlar üzerinde iyileştirici etkisi de bulunan pancar suyu, beyin sağlığı içinde çok önemli bir içecektir. Yaş ilerledikçe azalan zihinsel ve bilişsel fonksiyonlar üzerinde iyileştirici etkisi olan pancar suyu beyin sağılığını destekler. Pancar suyunun beyin sağlığına en önemli faydası ise beyine giden oksijen miktarını ve kan akışını artırmasıdır.
Kemikleri Kuvvetlendirir
Pancar suyunun kemik sağlığı üzerine de önemli etkileri vardır. Kemikleri kuvvetlendirir. Böylelikle tıpta osteoporoz adı verilen ve halk arasında kemik erimesi olarak bilinen rahatsızlıkla çok ciddi mücadele eder.
Enerji Verir
Pancar suyunun içeriğindeki vitamin ve mineraller vücudumuza enerji verir. Ayrıca vücudumuzdaki oksijen seviyesini yüzde 20 gibi çok ciddi oranda yükselten pancar suyunu atletik performansı yükselttiğinden dolayı sporcular mutlaka tüketmelidir. Bu konuyla ilgili yapılan uzman açıklamalarında sporcuların antrenmana başlamadan en az 2-3 saat evvel pancar suyu içmeleri tavsiye edilmektedir.
Saç Dökülmesini Önler
Çinko ve potasyum açısından oldukça zengin olan pancar, saç dökülmesine karşı oldukça etkili bir besindir. Pancar suyu saç dökülmesini önler ve saçların hızlı ve sağlıklı uzamasına önemli katkı sağlar.
Pancar Suyunun Zararları
Her besinin sağlığa faydaları olduğu gibi zararları da olmaktadır. Pancar suyunun zararları ise genellikle aşırı tüketimde görülür. Pancar suyunun sağlığa olan zararlarına birlikte göz atalım.
Pancar suyu aşırı içilirse böbrek hasarlarına yol açabilir.
Pancar suyu içildikten sonra ciltte kızarıklıklar görülebilir.
Hem idrarın, hem de büyük tuvaletin rengini pembeye döndürebilir.
Pancar suyu içildikten sonra kan şekerinde dalgalanmalar görülebilir ve kan basıncı hızlı bir şekilde düşebilir.
Kalsiyum seviyesini düşürücü etkisi olabilir.
Kimler Pancar Suyu İçemez?
Pancar suyu her ne kadar sağlığa faydalı bir içecek olsa da herkesin içmesi için uygun bir içecek değildir. Peki, ‘Kimler pancar suyu içemez?’ Şimdi bu sorunun yanıtına bakalım.
Emziren anneler ve gebe bayanlar, aşırı olmamak koşuluyla pancar suyunu içebilirler.
Hipertansiyon rahatsızlığı olanların pancar suyunu aşırı içmemeleri uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir. Potasyum açısından zengin olan pancar suyu hipertansiyon hastaları için risk teşkil edebilir.
Diyabet rahatsızlığı olanlar da kan şekerinde dalgalanmaya neden olan pancar suyunu aşırı içmemelidir.
Kronik bir rahatsızlığından dolayı düzenli ilaç kullananlarda doktor tavsiyesi olmadan pancar suyunu içmemelidir.
Uzmanlar, sağlıklı insanlarında pancar suyunu günlük 1 bardaktan fazla içmesini tavsiye etmemektedir. Unutmayalım ki her şeyin aşırısı sağlığa yarar değil, zarardır.
Soğanlı tavuk ciğeri mezesi tarifini daha önce denemediyseniz bir tadına bakmalı ve bu lezzeti sevdiklerinizle paylaşmalısınız.
Soğanlı Tavuk Ciğeri Mezesi Tarifi Malzemeleri
Yarım kilo tavuk ciğeri
1 su bardağı su
1 tane kuru soğan
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kimyon
Üzeri için
Pul biber
Soğanlı Tavuk Ciğeri Mezesi Tarifi Videosu
Soğanlı Tavuk Ciğeri Mezesi Yapılışı
Tavuk ciğerini ufak ufak doğrayalım ve uygun bir tavaya aktaralım. Üzerine suyu ekleyelim ve kapağı kapalı olacak şekilde orta ateşte pişmeye bırakalım. Ara ara karıştırıp kontrollü şekilde pişirmeye devam edelim.
Tavuk ciğerleri suyunu çekince sıvı yağı ekleyelim. Kuru soğanı piyazlık doğrayalım ve tavaya ilave edelim. Güzelce karıştırıp soğanları kavuralım. Şeffaf renge ulaşan soğanların ardından tuzu ve kimyonu serpelim. Kavurma işleminin ardından ocağı söndürelim ve soğanlı tavuk ciğeri mezesini servis tabağına alalım. Üzerine pul biberi serpip servis ettiğimiz mezemiz, hepinize Afiyet Olsun…
Ayva tatlısı; Özellikle kış mevsiminde tadı damağımızda kalan ve içimizi ısıtan bu tatlıyı biz çok seviyoruz.
Ayva Tatlısı Tarifi Malzemeleri
1 tane büyük ayva
Yeteri kadar toz şeker
1 su bardağı su
Ayva çekirdekleri
Servis için
Kaymak
Ayva Tatlısı Tarifi Videosu
Ayva Tatlısı Yapılışı
Ayvayı güzelce yıkayalım ve kabuğunu soyalım. Tam ortasından ayırdığımız ayvanın çekirdeklerini bir tatlı kaşığı ile çıkaralım ve sırt kısmını, tam oturması için düz biçimde keselim.
Tavaya aldığımız ayvanın orta kısımlarına yeteri kadar toz şekeri ekleyelim. Tavaya suyu ilave edelim ve ayva çekirdeklerini ortalarına bırakalım. Ayva çekirdekleri sayesinde tatlımız doğal kırmızı rengine ulaşacak ve hoş bir görünüm elde edeceğiz.
Ocağı orta ateşe alalım ve ayvalar yumuşayana dek kapağı kapalı şekilde pişirelim. Hazır hale gelince ocaktan alalım ve soğumaya bırakalım. Ayva tatlısını servis ederken, kaymak kullanabilir ve hoş bir sunum hazırlayabilirsiniz. Afiyet Olsun…
Bu tarifi hazırlaması hem çok kolay hem de oldukça lezzetlidir.
Karnabahar Graten Tarifi Malzemeleri
Karnabaharları haşlamak için su
Damak zevkimize göre tuz
1 tane karnabahar
Yarım demet maydanoz
Yarım su bardağı sıvı yağ
2 tane yumurta
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı süt
Yarım su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı tuz
1 kase kaşar peyniri rendesi
Karnabahar Graten Tarifi Videosu
Karnabahar Graten Yapılışı
Tencereye suyu dolduralım ve içine tuzu ekleyip kaynamaya bırakalım. Karnabaharları temizleyelim ve kaynamakta olan suyun içine bırakalım. Tencere kapağını da kapatıp, ara ara kontrol edelim. Karnabaharlar yumuşayınca ocaktan alalım ve süzelim.
Maydanozları temizleyelim ve ince ince kıyalım. Derin bir kaba aldığımız maydanoz üzerine sıvı yağ, yumurta, yoğurt, süt, un, kabartma tozu, karabiber, kimyon ve tuz ilave edelim. Güzelce karıştırıp bu malzemeleri kıvamlı bir sos haline getirelim.
Kullanacağımız cam fırın tepsisini yağlayıp, fırça ile dağıtalım. Süzülmüş olan karnabaharları, hazırladığımız karışım içine alalım ve iyice birbirine yedirelim. Sosa bulanan karnabaharları, yağlamış olan tepsiye aktaralım ve artan sosu üzerine gezdirelim. Önceden ısınan 190 derece fırında yemeğin üzeri kızarana dek pişirelim. Fırından aldığımız karnabahar graten üzerine kaşar peyniri rendesi serpelim ve tekrar fırına verelim. 10 dakika sonra kaşar peyniri ermiş ve yemeğimiz hazır hale gelmiş olacaktır.
Eşit dilimlere kesip servis ettiğimiz karnabahar graten hepinize afiyet olsun…
Porsiyonluk kiremitte kaşarlı köfte tarifi videolu olarak her detayını gösterdik.
Kiremitte Kaşarlı Köfte Tarifi Malzemeleri
500 gram kıyma
1 tane yumurta
1 tane kuru soğan
2 diş sarımsak
1 tutam maydanoz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı kuru nane
Aldığı kadar galeta unu
Kızartmak için
Bol sıvı yağ
Sosu için
1,5 yemek kaşığı sıvı yağ
3 tane rendelenmiş domates
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı salça
Üzeri için
Rendelenmiş kaşar peyniri
Kiremitte Kaşarlı Köfte Tarifi Videosu
Kiremitte Kaşarlı Köfte Yapılışı
Tüm köfte malzemelerini (kıyma, yumurta, ince doğranan kuru soğan, ezilmiş sarımsak, ince kıyılan maydanoz, karabiber, kimyon, tuz ve kuru nane) yoğurma kabına ekleyelim ve üzerine azar azar galeta unu ilave edelim. Yoğurdukça köfte kendini belli edecek ve galeta ununu isteyip istemediğini anlayacaksınız. Güzelce, yaklaşık 10 dakika boyunca köfteyi yoğuralım ve hazır edelim.
Köfteden avuçiçi kadar parçalar koparalım ve elimizde yuvarlayalım. Daha sonra bu bezeleri hafifçe basarak yassı görünüm oluşturalım. Tavaya bol sıvı yağ koyalım ve iyice kızdıralım. Köfteleri sıvı yağın içine bırakarak güzelce kızartalım.
Küçük bir tavaya sıvı yağı ekleyelim. Isınan yağ üzerine rende domatesi dökelim. Ardından tuz ve salçayı da ekleyelim ve sosu karıştırıp kavrulmaya bırakalım.
Güveç kaplarının dibine köfteleri koyalım, üzerine sos eklediğimiz köfteleri önceden ısınan 200 derece fırında 15 dakika pişirelim. Fırından aldığımız köftelerin üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpelim. Tekrar fırına gönderdiğimiz güveçleri 200 derecede kaşarlar eriyene dek pişirelim. Fırından aldığımız kiremitte kaşarlı köfte servis için hazırdır, Afiyet Olsun…
Hindistan cevizi sayesinde ağızda dağılacak olan bu kurabiyenin malzemeleri az ve yapılışı oldukça basit.
3 Malzemeli Kurabiye Malzemeleri
1 su bardağı sıvı yağ
5 yemek kaşığı pudra şekeri
1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi
3 su bardağından bir parmak az un
Üzerinin sosu için
1 paket bitter çikolata (80 gram)
3 Malzemeli Kurabiye Tarifi Videosu
3 Malzemeli Kurabiye Yapılışı
Derin yoğurma kabımıza sıvı yağ, pudra şekeri ve Hindistan cevizini ekleyelim. Bu karışıma azar azar unu ekleyerek, yoğurmaya başlayalım. Hamur toplanıp kıvama gelince, elimizle şekil verelim ve yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizelim. Tüm hamur bitene dek bu işleme devam edelim. Hazır olunca bu tepsiyi önceden ısınan 180 derece fırında 25 dakika boyunca pişirelim. Fırından çıkan kurabiyelerin üzeri çatlayarak nefis bir görünüm kazandı. Kurabiyeler soğurken diğer yanda üzeri için sosunu hazır edelim.
Uygun bir tavaya çikolatayı kıralım ve su dolu olan daha geniş bir tencere üzerine koyalım. Çikolatanın bulunduğu kabın, suya temas etmemesi gerekiyor.Bu şekilde çikolataları buharda eritelim ve hazırlayalım.
Hazırlanan bu sosu soğuyan kurabiyelerin üzerine dilediğimiz gibi gezdirip, süsleyelim. Çayın veya kahvenin yanında servis edebileceğiniz 3 malzemeli kurabiye, hepinize Afiyet Olsun…
