Blog Sayfa 28

Patatesli Kek Tarifi

patatesli kek servise hazır
patatesli kek servise hazır

Son zamanların en popüler keki olan patatesli kek, özellikle bayanların çay saatlerinin ve günlerinin kısır gibi vazgeçilmezi haline geldi. Bugüne kadar patatesli keki tatmamış olsanız bile kulağınıza bir yerlerden mutlaka çalınmış olan patatesli kekin nasıl yapıldığını bilmiyorsanız patatesli kek tarifi ile mutfaklarınıza konuk oluyoruz. Patatesli keki ilk defa yapıyor olsanız dahi lezzetiyle herkesi kendinize hayran bırakacak patatesli kek tarifimizi denemenizi tavsiye ederiz. Şimdiden afiyet olsun.

Patatesli Kek Tarifi Malzemeleri

  • 3 tane yumurta
  • 1,5 su bardağı sıvıyağ
  • 1,5 su bardağı yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı karabiber
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 tane soğan
  • 1 demet maydanoz
  • 5 tane patates
  • 3 su bardağı un
  • 2 tane biber
  • 1 tane domates
  • Çörekotu

Patatesli Kek Tarifi Videosu

Patatesli Kek Tarifi

Daha önceden bir kasenin içerisine kırdığımız 3 tane yumurtayı patatesli kek harcımızı hazırlayacağımız derin kabın içerisine dökerek yumurtaların akı ve sarısı birbirine karışana kadar çırpma işlemini sürdürüyoruz.

1,5 su bardağı sıvı yağıda derin kabımızın içerisine dökerek bir müddet daha çırpma işlemine devam ediyoruz.

1,5 su bardağı yoğurdu da derin kabımıza ilave ettikten sonra kek harcımızı çırpma işlemini sürdürüyoruz.

1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı karabiber, 1 paket kabartma tozu, daha önceden rendeden geçirdiğimiz 2 tane soğan, daha önceden kıydığımız 1 demet maydanozu da derin kabımıza kattıktan sonra iyice çırpıyoruz.

Daha sonra önceden soyup rendelediğimiz 5 tane patatesi derin kabımıza boşaltıyoruz ve bir süre karıştırdıktan sonra 3 su bardağı unu da derin kabımıza ilave ettikten sonra çırpma işlemini sürdürüyoruz.

Patatesli kek harcımız artık hazır. Sıra kek harcımızı boşaltacağımız bor camımızı yağlamaya geldi. Bor camın her tarafını 1 yemek kaşığı sıvıyağ ile yağladıktan sonra kek harcımızı bor camın içerisine boşaltarak her tarafına dengeli bir şekilde dağıtıyoruz.

patatesli kek harcı
patatesli kek harcı

Daha önceden doğradığımız 2 tane biberi ve 1 tane domatesi kek harcımızın üstüne dengeli bir şekilde dizdikten sonra kek harcımızın her tarafına çörekotu serpiştiriyoruz.

Artık pişime hazır hale gelen patatesli kek harcımızı pişmesi için önceden ısıtılmış olan 180 derecedeki fırına koyuyoruz ve ortalama 50 dakika pişiriyoruz. Kekimizin soğuması için biraz bekledikten sonra keserek servis edebiliriz.

patatesli kek servise hazır
patatesli kek servise hazır

Hepsi bu kadar! Şimdiden afiyet olsun.

Sofranızdan bereket, evinizden huzur eksik olmasın.

    

Şekerin Zararları Nelerdir

şekerin zararları nelerdir
şekerin zararları nelerdir

Şekerin insan sağlığına zararları o kadar fazla ki bu zararlar hakkında istediğimiz kadar bilgi edinelim mutlaka eksik bir şeyler kalacaktır. Uzmanlar tarafından üç önemli zehirden biri olarak atfedilen şekerin içeriğinde insan sağlığını tehlikeye atan birçok zararlı madde vardır. Bu zararlı maddelerden korunmak için ya şekeri hiç tüketmeyeceğiz ya da şeker tüketimini elden geldiğince sınırlandıracağız.

Peki, bir zorunluluk değil de bağımlılık olan şekerin sağlığa zararları nelerdir? Bu makalemizde insan sağlığına hiçbir faydası olmadığı gibi sağlığı ciddi şekilde tehdit eden şekerin sağlığa zararları ile ilgili yaptığımız detaylı araştırmalardan edindiğimiz bilgileri sizlerle paylaşıyoruz. Bu makalemizi okuduktan sonra şeker bağımlılığınıza son vermeniz dileğiyle keyifli okumalar.

Şekerin Sağlığa Zararları Nelerdir?

Günümüzde şeker tüketimi üzerine yapılan araştırmalar, kişi başına düşen günlük şeker tüketiminin 10 ila 30 çay kaşığı arasında olduğunu gösteriyor. Bu kadar yüksek şeker tüketimi insan vücudunun günlük kalori gereksiniminin önemli bir kısmını karşılamaktadır. Günlük tüketilen şeker tüketimi hakkında bir açıklama yapan Dünya Sağlık Örgütü ise bu kadar yüksek şeker tüketiminin sağlığı ciddi şekilde tehdit ettiğini ifade ediyor.

Şunu çok iyi bilmek gerekiyor ki insan vücudunun gereğinden fazla alınan şekeri tolere etme imkanı yoktur. Bu nedenle de vücutta biriken şeker zamanla sağlık için ciddi tehdit oluşturuyor. Birçok kimyasal işlemden geçirilerek beyazlatılan şeker tüketiminden ise kesinlikle kaçınmak gerekiyor. Peki, ‘Şekerin sağlığa zararları nelerdir?’ Hadi birlikte göz atalım.

  • Günlük tüketilen şeker miktarı sınırlandırılmadığı takdirde özellikle ilerleyen yaşlarda kalp, obezite ve diyabet gibi çok ciddi rahatsızlıklara yakalanma riski bir hayli artıyor.
  • Şeker tüketildiği zaman vücudun anlık gereksinimini karşılasa da bu tüketimden birkaç saat sonra açlık ve bu açlığın neden olduğu problemler yeniden nüksediyor. Vücut şekere bağımlı hale geldiği zaman ise vücudun gereksinim duyduğu şeker alınmadığı takdirde kan şekerindeki ani değişimler neticesinde yorgunluk hissi ve baş ağrısı gibi sağlık problemleriyle karşılaşılabilir.
  • Çağımızın hastalığı obezitenin en ciddi nedenlerinden olan şeker kanser riskini de ciddi oranda yükseltmektedir. Aşırı şeker tüketiminin ince bağırsak, yemek borusu, ve plevral kanserine yakalanma riskini artırdığı bilimsel araştırmalar ile de ispatlanmıştır. Kadınlar üzerinde gerçekleştirilen bir bilimsel araştırmadan elde edilen sonuçlar ise haftada 3 defa çörek, tatlı kurabiye vb. hamur işlerini tüketen bayanların rahim içi kanserine yakalanma riskinin daha fazla olduğuna işaret ediyor.
  • Şeker, en kıymetli giysimiz olan cildimize de zarar vermektedir. Kan şekeri ile insülin seviyelerini çok ani bir şekilde yükselten içeriğinde şeker olan gıdaların tüketilmesi akne oluşumunu tetikliyor.
  • Psikolojimizi sadece yaşadığımız olumlu ya da olumsuz olaylar değil, beslenme tarzımızda etkilemektedir. Bu nedenle içeriğinde yüksek oranda şeker barındıran kek, çikolata ve diğer paketli gıdaların tüketiminden kaçınmak gerekiyor. Aksi takdirde bu besinlerin olumsuz etkilediği psikolojimiz yüzünden depresyona çok daha kolay girilebiliyor.
  • Şekerin vücuda enerji veren bir besin olduğunu çok yerde okumuşsunuzdur. Ancak şekerin vücuda verdiği enerji birkaç saat sonra tükenmektedir. Vücudun geçici enerji dalgalarına maruz kalmaması için içeriğinde az şeker, bol lif barındıran karbonhidratlı gıdalar tüketilmelidir.
  • Cilt kırışıklıklarının oluşmasındaki tek sebep zamanla yaşlanmamız değildir. Cilt kırışıklıklarını birçok faktör tetiklemektedir. Bu faktörlerden ön plana çıkanlardan biride beslenme tarzıdır. Vücudumuza giren şeker gelişmiş glikasyon (AGE) oluşumunu desteklemekte ve cildi daha erken yaşlandırmaktadır.
  • Hücreleri yaşlandırmaktadır.
  • Böbrek hastalıklarına yakalanma riskini bir hayli yükseltir.
  • Diş sağlığını ciddi şekilde tehdit eder.
  • Bilişsel fonksiyonları bozar.
  • Gut gelişiminde ciddi risk faktörüdür.

Şekerin Hafızaya Etkisi

Kandaki şeker seviyesi uzun müddet normal değerlerin üstünde seyrederse beyinde küçülme riskini artırdığı bilimsel araştırmalar ile ispatlanmıştır. Beynin hafıza kısımlarında yaşanan küçülme ise hafıza problemlerini tetikliyor. Şekerin hafızaya etkisi bu hafıza problemlerinin yanı sıra dikkat eksikliği ve öğrenmede güçlüktür.   

şekerin zararları nelerdir
şekerin zararları nelerdir

 Şekerin Bağışıklık Sistemine Etkisi

Bağışıklık sisteminin temel yapı taşlarından biriside alyuvar hücreleridir. Şeker tüketilmesiyle birlikte bu hücreler, C vitamini ve şeker moleküllerinin birbiriyle yarışı arasında kaldığından dolayı C vitamini bağışıklık sistemi tarafından yeterince kullanılamamaktadır. Şekerin bağışıklık sistemine etkisi ile zayıflayan bağışıklık sistemi vücudu hastalıklara açık hale getiriyor.   

Şekerin Karaciğere Etkisi

Karaciğerde trigliserid birikmesi karaciğeri yağlandırabiliyor. Şekerin karaciğere etkisi üzerine yapılan araştırmalar ise früktozun aşırı alınmasının trigliserid yükselmesine neden olduğu ve karaciğer yağlanmasını tetiklediğini gösteriyor. Yine şekerin aşırı tüketilmesiyle alınan kilolar ve bu kiloların zamanla obeziteye neden olması sonucunda vücutta insülin direncinin artması da karaciğer yağlanmasında en önemli faktörler arasında yer alıyor.    

Şekerin Kalbe Etkisi

Vücutta kötü kolesterolü yani LDL seviyesini ve trigliseritleri yükselten şeker damarları tıkayabiliyor. Damarların içerisinde bulunan bu parçacıklar arttıkça kalp krizi gibi ciddi bir rahatsızlık geçirme riski de artıyor. Şekerin kalbe etkisi zaman içerisinde hayati sonuçlar doğurabilecek rahatsızlıklara neden olabilir.

İnsülin Direncini Artırıyor

Kandaki şeker hücrenin içerisine girdiği zaman vücut insülini kullanamaz. Bu duruma insülin direnci adı verilmektedir. İnsülin ise vücudumuzda kan şekerini düzenleyen çok önemli bir hormondur. Vücuda giren şekerin ise insülin direncine neden olduğu birçok araştırma ile ispatlanmıştır. Vücudun insüline karşı dirençli hale gelmesi ise obezite, tip 2 diyabet, metabolik sendrom ile kalp ve damar rahatsızlıklarını tetiklemektedir. Günümüzde hiç kimsenin inkar edemeyeceği gerçek ise şeker insülin direncini artırıyor.

Şeker İnsanı Nasıl Hasta Eder?

Sofra şekerini yani sükrozu fruktoz ve glikoz olmak üzere iki bağlı molekül oluşturur. Sofra şekeri vücuda girdiği zaman birbiriyle bağlı olan bu iki molekül ayrılarak glikoz ve fruktoz salınımı gerçekleşir. ‘Şeker insanı nasıl hasta eder?’ sorusu da bu aşamada yanıtını bulmaktadır. Vücut tarafından salınımın gerçekleşmesinin ardından glikoz moleküllerini alan kan, bu molekülleri enerjiye gereksinimi olan organlara taşır. Diğer molekül olan fruktozu ise sadece karaciğerimiz kullanmaktadır. İlk insanlar meyve ve bal gibi ürünleri fazla tüketemediği için karaciğer bu fruktozun çok az kısmını depolamaktadır. Günümüzde bir insanın aldığı günlük fruktoz miktarı ise 54.7 gramı bulmaktadır. Ortalama 14 çay kaşığına denk gelen bu miktar ise karaciğerin depolayabileceği kapasitenin çok üstündedir. Bu kadar yüksek fruktozun insanın genel sağlığını bozmaya yeteceği uzmanlar tarafından da dile getirilmektedir.

Soğanlı Et Yahni Tarifi

soğanlı et yahni tarifi
soğanlı et yahni tarifi

Etin lezzetine arpacık soğanlarda eklenince tadına doyum olmayan soğanlı et yahni tarifi ile mutfaklarınıza konuk olacağız. Lokum kıvamında etlere soğan ve sarımsak aromasının da sindiği ve et sevenleri kendinize hayran bırakacağınız et yahni tarifi için hadi iş başına! Şimdiden kolay gelsin.

Soğanlı Et Yahni Tarifi Malzemeleri

  • 500 gram dana kuşbaşı et. (Tercihe göre kuzu eti)
  • 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 yemek kaşığı sirke
  • 300 gram arpacık soğan
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 3-4 diş sarımsak
  • 1 tatlı kaşığı pul biber
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • Tuz

Soğanlı Et Yahni Tarifi

Soğanlı et yahnimizi yapacağımız çelik tencereyi içi boş şekilde kısa bir süre ocakta ısıttıktan sonra kuşbaşı doğranmış halde olan yarım kilo dana etimizi tencerenin içerisine boşaltıyoruz.

Daha sonra ocağın altını açarak yüksek ateşte kuşbaşı etlerimiz suyunu salana kadar karıştırarak pişiriyoruz.

Suyunu salan etler sertleştiğinden tencerenin içerisine etlerin iyice pişmesi için 1,5 su bardağı kaynar su katılır. Etiniz çok sertse katılan kaynar su miktarını artırabilirsiniz. Ancak ete sakın ola soğuk su katmayın. Çünkü ete soğuk su katarsanız ne yaparsanız yapın sertleşen eti yumuşatamazsınız.

Bu aşamada etlerin daha da yumuşayarak lokum kıvamına gelmesi için 1 yemek kaşığı sirke tencerenin içerisine ilave edilerek karıştırılır.

Ocağın altını kıstıktan sonra tencerenin kapağını da kapatarak suyunu tamamen çekene kadar etler pişirilmeye devam edilir.

Etler suyunu tamamen çektikten sonra 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı ile dolu dolu 1 yemek kaşığı tereyağı katılır ve tereyağı eriyene kadar karıştırmaya devam edilir.

300 gram arpacık soğan ve irice doğranmış olan 3-4 diş sarımsak tencerenin içerisine ilave edildikten sonra etler 1-2 dakika boyunca soğan ve sarımsak ile sotelenir.

Daha sonra 1 yemek kaşığı domates salçası, 1 çay kaşığı karabiber ve 1 tatlı kaşığı pul biber katılarak yine 1-2 dakika boyunca kavrulmaya devam edilir.

Bu aşamadan sonra etlerin üzerini geçecek kadar sıcak su ilave edilir ve bir süre karıştırılır. Son olarak tuzunu da kattıktan ve karıştırdıktan sonra soğanlı et yahnimiz pişmesi için kısık ateşteki ocağın üstüne bırakılır.

soğanlı et yahni pişerken
soğanlı et yahni pişerken

Kısık ateşte pişen soğanlı et yahnimiz muhteşem ve ihtişamlı görünümüyle artık servise hazır. Şimdiden afiyet olsun.

Sofranızdan bereket, evinizden huzur eksik olmasın.

 

Islak Kek Tarifi

ıslak kek tarifi
ıslak kek tarifi

Kek tarifleri içerisinde en fazla sevilen kek türlerinden olan ıslak kek tarifiyle sizlerleyiz. Bugüne kadar hiç ıslak kek yapmamış olsanız dahi bu tarifimizi denedikten sonra ‘Vay be! Ben neymişim?’ diyeceğiniz yapımı çok kolay ve fazla vaktinizi almayacak ıslak kek tarifimizi denemenizi tavsiye ederiz. Deneyeceklere şimdiden afiyet olsun.

Islak Kek Tarifi Malzemeleri

  • 1 paket margarin
  • 4 tane yumurta
  • 1,5 su bardağı süt
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 1 paket vanilya
  • 1,5 paket kakao
  • 4 kahve fincanı un
  • 2 paket kabartma tozu

Islak Kek Tarifi Videosu

Islak Kek Tarifi

Islak kekimizi yapmaya başlarken ilk önce 4 tane yumurtayı bir kasenin içerisine kırdıktan sonra kek harcımızı yapacağımız derin kabın içerisine döküyoruz. Daha sonra mikser yardımıyla yumurtanın sarısı ve akı birbirine iyice karışana kadar karıştırıyoruz.

Bu işlemin ardından 1,5 su bardağı sütü kabımızın içerisine boşaltıyoruz ve bir süre karıştırdıktan sonra eritilmiş ve soğutulmuş olan 1 paket margarini kabımıza dökerek bir süre daha karıştırma işlemine devam ediyoruz.

2 su bardağı toz şekeri de kabımıza boşaltıyoruz ve mikseri hızlı devire alarak şekerler eriyene kadar karıştırıyoruz.

Kek harcımıza 1,5 paket kakaoyu ilave ettikten sonra mikserle karıştırma işlemini sürdürüyoruz.

Kekimizi ıslatmak için ıslak kekimizin harcından bir kepçe yardımıyla 1,5 su bardağı kenara ayırıyoruz.

Daha sonra 1 paket vanilyayı, 2 paket kabartma tozunu ve 4 kahve fincanı unu kek harcımızın içerisine kattıktan sonra mikser hızlı devirdeyken karıştırıyoruz.

Islak kek harcımız artık hazır olduğuna göre hamurumuzu boşaltacağımız bor camın her tarafını margarinle yağlayarak kek harcımızı bor camın içerisine boşaltıyoruz.

Bor camı elimize aldıktan sonra sağa sola sallayarak ıslak kek harcımızı bor camın içerisine dengeli bir şekilde dağıtıyoruz.

ıslak kek pişime hazır
ıslak kek pişime hazır

Artık fırına girmeye hazır olan ıslak kek harcımızı önceden ısıtılan 175 derecedeki fırına koyarak ortalama 50 dakika pişiriyoruz.

Fırından aldığımız kekimizi sıcakken kare şeklinde kestikten sonra daha önce kenara ayırdığımız 1,5 su bardağı kek harcımızla kekimizin her tarafını ıslatıyoruz.

ıslak kekimize harcı döküyoruz
ıslak kekimize harcı döküyoruz

Islak kekimiz soğuduktan sonra servise hazır hale gelecektir. Şimdiden afiyet olsun.

Sofranızdan huzur, evinizden bereket eksik olmasın.

Adet Sancısı Neden Olur, Ne İyi Gelir

adet sancısı neden olur, ne iyi gelir
adet sancısı neden olur, ne iyi gelir

Her kadının ortak kabusu regl dönemi olarak da adlandırılan adet dönemindeki sancılar ve kramplardır. Kadınların bazıları adet döneminde karın ve bel bölgesinde görülen şiddetli kramplara adet sancısı, bazıları da adet ağrısı dese de kabus aynı kabustur. Adet dönemini bazı bayanlar çok şiddetli ağrı ve kramplarla geçirse de bazı bayanlardaki ağrı ve kramplar ise çok hafif olabilmektedir. Adet dönemindeki şiddetli ağrı ve krampların altında bir sağlık problemi yatmadığı sürece çözüm bulmanın hiç de zor olmadığı müjdesini bayanlara şimdiden verelim. Bir kadın doğum uzmanına danıştıktan sonra ‘Adet sancısı neden olur, ne iyi gelir?’ başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Şimdi günlük yaşamı, iş yaşamını ve eğitim hayatını zorlaştıran adet sancılarının ve kramplarının nasıl hafifletileceğini birlikte inceleyelim.

Adet Sancısı Neden Olur?

Bayanlarda kanama şeklinde görülen adet, bebek gelişimine hazırlanan rahim duvarının döllenmemesi neticesinde vücut tarafından dışarıya atılması olayıdır. Rahmi oluşturan kas dokusu, iç tarafını çevreleyen yumuşak duvarın dışarı atılması için kasılır. Bu kas dokusundaki kasılmaları vücudun salgıladığı prostaglandin adlı hormon tetiklemektedir. Adetten bir ya da iki gün evvel kanda çok yüksek seviyelere ulaşan bu hormonun kandaki seviyesi adet görüldükten iki gün sonra düşmeye başlar. İşte ‘Adet sancısı neden olur?’ sorusunun yanıtı bu prostaglandin hormonunun kandaki seviyesiyle ilgilidir. Çünkü bu hormonun kandaki seviyesi yükseldikçe adet sancısının ve krampların şiddeti de artmaktadır.

Adet Sancısı Belirtileri Nelerdir?

Adet döneminde görülen sancı ve kramplar çeşitli belirtilerle kendisini gösterir. Peki, ‘Adet sancısı belirtileri nelerdir?’ İşte o belirtiler;

  • Alt karın bölgesinde yoğun sancı ve kramp hissedilmesi.
  • Bu ağrı ve kramplar adet başlamadan 1 ila 3 gün evvelinden başlar ve adet başladıktan 24 saat sonra çok şiddetlenen bu ağrılar, adet başlangıcından 2 ila 3 gün sonra azalmaktadır.
  • Kasıklar veya iç bacaklarda da hissedilen bu şiddetli ağrı ve kramplar, insana ağırlık hissi vermesinin yanı sıra süreklilik arz etmektedir.
  • Bel bölgesine kadar da yayılım gösterebilen bu ağrılar uyuşukluk hissine de neden olabilmektedir.
  • Baş ağrısı, baş dönmesi, yumuşak dışkılama ve mide bulantısı gibi semptomlar adet sancısı belirtileri arasında yer alsa da bu semptomlar her bayanda görülmeyebilir.

Adet Sancısının Şiddetini Artıran Risk Faktörleri

Bazı faktörler adet sancısının şiddetini artırmaktadır. Bu faktörleri ‘Adet sancısının şiddetini artıran risk faktörleri’ alt başlığı ile size vereceğiz. İşte o faktörler;

  • Adet geçiren bayanın yaşı adet sancısının şiddetini artıran önemli bir risk faktörüdür. 30 yaşından küçük olan bayanlar, adet sancısını ve kramplarını daha yoğun hissetmektedir.
  • Adet dönemlerinin düzensiz geçirilmesi
  • Aile öyküsünde şiddetli adet sancısı ve krampların olması
  • Sigara tüketimi
  • 11 yaş veya daha erken yaşta ergenlik çağına girilmesi
adet sancısı risk faktörleri
adet sancısı risk faktörleri

Adet Sancısına Ne İyi Gelir?

Adet geçiren bayanların yanıtını çok sık aradığı ‘Adet sancısına ne iyi gelir?’ sorusunu sizler için araştırdık. İşte adet sancısını ve kramplarını hafifleten o yöntemler;

Sıcak Su Torbası

Adet sancısının hissedildiği bölgeye sıcak su torbasıyla sıcak kompresler uygulanması adet sancılarının ve kramplarının hafifletilmesinde çok etkili bir yöntemdir. Adet sancıları yüzünden ağrı kesici içmek istemeyenler ile mideleri hassas olduğundan dolayı ağrı kesici içemeyenlerin imdadına bu yöntem yetişmektedir. Bu yöntem çok etkili olsa da sıcak su torbasının kontrollü kullanımının ihmal edilmemesi gerekir.

adet sancısı sıcak su torbası
adet sancısı sıcak su torbası

Egzersizler

Esneme hareketlerinin yumuşak bir şekilde vücudu zorlamadan yapılması veya basit egzersizler ile de adet sancılarını ve kramplarını hafifletmek mümkün. Bu egzersizleri yaptıktan sonra sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da rahatlama olacaktır. Adet dönemi boyunca küçük seanslar halinde yapılacak yoga, adet sancılarının ve kramplarının hafifletilmesinde çok etkili bir egzersiz yöntemidir.

Suyun Bol İçilmesi

Bayanları adet döneminde sadece sancı ve kramplar değil, şişkinlik ve halsizlikte olumsuz etkilemektedir. Vücudun bu dönemde kaybettiği sıvının yerine yenisi konursa hem sindirim sisteminin çalışma düzeni bozulmayacak, hem de halsizliğe karşı etkili bir çözüm olacaktır. Bunun içinde suyun bol tüketilmesi çok önemlidir. Su bol içildikçe vücut daha da kuvvetleneceğinden halsizlik hissinin kaybolmasının yanı sıra adet dönemi sancı ve kramplarına karşı vücut daha dirençli hale gelecektir.

Rezene Çayı

Kas ağrılarını dindirmesinin yanı sıra mideye de oldukça faydalı bir bitki olan rezene, adet sancı ve kramplarını doğal yollardan hafifletmenin en iyi alternatiflerinden biridir. Bunun için gün içerisinde rezene çayı tüketebilirsiniz. Ayrıca rezene, bebeklerde dahi kullanılabilecek kadar güvenli bir bitkidir.

Zencefil Çayı

Zencefilin adet sancısı ve kramplarına yol açan hormonlara çok iyi geldiği bilimsel araştırmalar ile ispatlanmıştır. Bu nedenle bilimsel olarak etkisi kanıtlanmış doğal bir yöntem arayanlar için zencefil çayı bulunmaz nimettir. Zencefil çayının adet sancılarına ve kramplarına karşı etkili olabilmesi için günlük 1-2 bardak düzenli tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

Lavanta Çayı

Adet sancı ve krampları uyku düzenine de etki etmektedir. Bu sancı ve kramplar yüzünden uyku düzeni bozulanlar, kendilerini daha kötü hissetmekte ve huysuz olabilmektedir. Düzenli ve kaliteli bir uyku ise adet sancı ve kramplarının daha az hissedilmesini sağlamaktadır. Bu sancı ve krampları daha az hissederek daha rahat ve kaliteli uyumak için lavanta çayı içebilir ve odanızın bir köşesine lavanta koyabilirsiniz.

Beslenme Tarzı

Bu dönemde beslenme tarzına dikkat edilmesi de sancı ve krampların hafiflemesinde etkili olabilir. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzelerin, balığın, etin, fındığın, fıstığın, öğütülmemiş tahılların ve susam gibi yağlı tohumların tüketimine önem verilmelidir.

Pekmez

İçeriğindeki vitamin ve minerallerle sancıyı hafifleten pekmez, adet dönemi boyunca vücudun kaybettiği kanın tekrar oluşmasında etkili bir besindir. Bu nedenle adet geçiren bayanlar, kahvaltı sofralarında pekmezi mutlaka tüketmelidir.

Kafein

Adet geçiren bayanlar sancı ve krampları daha az hissetmek istiyorlarsa kafein tüketiminden kesinlikle kaçınmalıdır. Bu nedenle bu dönemde mümkünse içeriğinde kafein barındıran çay, kahve, kola gibi içecekler ile çikolata gibi yiyecekler tüketilmemeli ya da tüketimi sınırlandırılmalıdır.  

E Vitamini

Adet dönemi sancı ve kramplarına iyi gelecek bir vitamin arayanlar için E vitamini tavsiye edilebilir. Adet döneminde vücudun magnezyum seviyesi düşer. Bu nedenle magnezyum içerikli ilaçlar adet dönemi sancı ve kramplarını azaltmaktadır.

Sivilceye Ne İyi Gelir, Nasıl Geçer

sivilceye ne iyi gelir, nasıl geçer
sivilceye ne iyi gelir, nasıl geçer

Günümüzde neredeyse herkesin adeta kabusu olan sivilceler, özellikle ergenlik çağına giren gençlerde vücudun her tarafına yayılmaktadır. Özellikle yüzde çıktığı zaman estetik görünümü bozduğu için insanı rahatsız eden sivilcelere ne iyi geldiği ile ilgili internet ortamında yapılan araştırma sayısı bir hayli fazla olunca bizlerde sizler için ‘Sivilceye ne iyi gelir, nasıl geçer?’ sorusunun yanıtı hakkında detaylı bir araştırma yaptık.

Bu makalemizde sivilcenin neden olduğunu, sivilcenin nasıl geçtiğini ve sivilceye iyi gelen bitkisel tedavi yöntemlerini okuduktan sonra sivilcelerinizden kısa sürede kurtulmak için harekete geçeceksiniz. Sivilce yüzünden cildiyle arası açık olanları cildiyle dost yapacak bu makalemizi keyifle okumanız dileğiyle.

Sivilce Neden Olur?

Vücutta ve yüzde sivilce oluşumunu birçok faktör tetikleyebilir. Burada ‘Sivilce neden olur?’ sorusunun yanıtını ararken belli başlı faktörlere değineceğiz. İşte o faktörler;

Vücutta ve yüzde sivilce oluşumunun temel nedeni çağımızın hastalığı olarak da görülen strestir. Özellikle günlük yaşamları aşırı stres altında geçen insanların vücutlarından ve yüzlerinden sivilcenin eksik olmadığı gözlemlenmiştir.

Beslenme tarzındaki yanlışlıklarda sivilce oluşumunu tetiklemektedir. Özellikle abur cubur olarak adlandırılan cips, kraker ve içeriğinde aşırı yağ barındıran paketli gıdaların tüketilmesi hem vücutta, hem de yüzde sivilce oluşumuna neden olmaktadır.

Vücutta ve yüzde oluşan sivilcelerin nedeni genetik etkenlerde olabilir. Özellikle sağlıklı ve dengeli beslenenler ile günlük yaşamlarında aşırı strese maruz kalmayanların vücutlarında ve yüzlerinde oluşan sivilcelerin nedeni genetik olabilir.

Sivilceye Ne İyi Gelir?

Günümüzde sivilceyle mücadele eden, hatta savaşan ve çoğu zamanda bu savaşı kaybettiği için cildiyle küs olan birçok insan için ‘Sivilceye ne iyi gelir?’ sorusunun yanıtı can alıcıdır. Şimdi bu can alıcı soruyla ilgili yaptığımız araştırmadan elde ettiğimiz sonuçları sizlerle paylaşıyoruz.

Limon ve Karbonat

Doğal bir sivilce dökücü arayanlar için cildi temizleyen ve cilt gözeneklerini açan limon ve karbonatın birleşimi en doğru tercih olacaktır. Halk arasında kullanımı çok yaygın olan bu karışım sivilce ve akne gibi cilt sorunlarını yok eder. Bu nedenle sivilce ve akneyle mücadeledeki etkisi mucizevidir. Bu karışımı cilde uygularken bu karışımla ıslatılan pamuk sivilce ve akne olan bölgelere sürülür. Bu karışımın düzenli olarak uygulanmasından etkili sonuç alınma olasılığı oldukça yüksektir.   

limon ve karbonat tedavisi
limon ve karbonat tedavisi

Limon Suyu ve Tarçın

Sivilceyle mücadelede etkili doğal seçeneklerden bir diğeri de limon suyu ve tarçın karışımıdır. Çok güçlü bir antibakteriyel etkiye sahip olan bu karışım, sivilce oluşumunu tetikleyen bütün etkenleri yok eder. Üstelik bu karışımın gün içerisinde istenildiği kadar uygulanmasında bir sakınca yoktur. Bu karışım düzenli olarak uygulanırsa 1 hafta içerisinde sivilcelere karşı etkili bir sonuç aldığınızı kendi gözlerinizle gözlemleyeceksiniz. Ayrıca bu karışımın içeriğinde yer alan tarçın, cilt sağlığı için oldukça faydalıdır ve cildi besler.

limon suyu ve tarçın tedavisi
limon suyu ve tarçın tedavisi

Lavanta Çayı

Sivilcelere karşı etkili bitkisel çözümler arayanların imdadına lavanta yetişmektedir. Lavanta çayını düzenli olarak 1 ay boyunca sivilce olan bölgeye sürdüğünüz takdirde lavanta ciltteki sivilceleri dökeceği gibi sivilceli bölgede iz kalmasını da engelleyecektir. Sivilceli bölgeye lavanta çayını uyguladıktan sonra çok rahatlıkla fark edilebilen farkı sizde gözlemleyeceksiniz. Lavanta çayının sivilcelere karşı etkisinde sizleri sevindirecek bir başka hususta lavantanın yeni sivilce oluşumunu engellemesidir.

lavanta çayı tedavisi
lavanta çayı tedavisi

Limon ve Yoğurt

Antibakteriyel etkiye sahip olan limon ve yoğurt karışımı sivilcelere adeta ilaç gibi etki ederek sivilceleri yok etmektedir. Limon ve yoğurt karışımını yüzünüzde ve vücudunuzda sivilce oluşan bölgelere sürekli uygulayabilirsiniz. Sivilceleri çok kısa sürede dökecek olan bu karışım cildinizi de diri tutacaktır. Bu karışımın cilde önemli faydalarından bir diğeri de cildi onarması ve zamanla eski görünümüne kavuşturmasıdır.   

limon ve yoğurt tedavisi
limon ve yoğurt tedavisi

Sivilce Nasıl Geçer?

Sivilceye evde rahatlıkla uygulanabilecek bitkisel çözümler arayanlar, ‘Sivilce nasıl geçer?’ sorusuna yanıt aramaktadır. Sivilceleri geçiren 4 bitkisel tedavi yöntemini sizlerle paylaşıyoruz. İşte evde rahatlıkla uygulanabilecek o bitkisel tedaviler;

Yeşil Çay

Sivilce oluşumunun önüne geçmenin en iyi yöntemlerinden biride yeşil çayı düzenli olarak içmektir. Sağlığa birçok faydası olan bu bitkisel çayı gün içerisinde istediğiniz kadar içebilirsiniz. Yeşil çayın en önemli özelliklerinden biride yeni sivilce oluşumunu engellemesidir. Cildi onardığı gibi ciltteki yaşlanma belirtilerinin izlerini de silmektedir. Vücudundaki ve yüzündeki sivilcelere doğal çözüm arayanlar yeşil çayı düzenli tüketmelidir.

Elma Sirkesi

Vücudunda ve yüzünde çıkan sivilcelere bir türlü çözüm bulamayanlar elma sirkesini mutlaka denemelidir. Antibakteriyel etkisiyle cilde çok iyi gelmektedir. Ayrıca antibakteriyel etkisi sivilce oluşumuna yol açan bakterileri öldürmektedir. Elma sirkesini bir pamuğa döktükten sonra 10 ila 15 dakika aralığında sivilce olan bölgeye uygulayın. Daha sonra temiz suyla durulayarak bölgeyi temizleyin. Elma sirkesinin sivilcelere karşı etkili olması için her gün 3 defa uygulanması tavsiye edilmektedir.

Ceviz Yaprağı

Sivilcelere karşı bir hayli etkili olan ceviz yaprağı tedavisi için taze ceviz yapraklarına gereksiniminiz olacak. Taze ceviz yapraklarını kaynar suya atarak yarım saat beklenir. Daha sonra suyun soğuması için bir yarım saat daha beklenir. Bir pamuk soğuyan ceviz yapraklı suyla ıslatıldıktan sonra yüzdeki veya vücuttaki sivilceli bölgelere sürülür. Sivilcelere etkisi bir hayli fazla olan bu tedavi yöntemini herkes uygulayabilir.

Bal

Sivilcenin bir diğer şifası da baldır. Ayrıca cildi onarmasının yanı sıra doğal yollardan daha iyi bir cilde sahip olmak için iyi bir alternatiftir.  

Portakallı İrmik Tatlısı Tarifi

portakallı irmik tatlısı tarifi
portakallı irmik tatlısı tarifi

Meyveli tatlılar içerisinde yapımı en pratik tatlılardan birisi olan portakallı irmik tatlısı, tadıyla ve hafifliğiyle olduğu kadar gösterişli görünümüyle de kendisini sevdirmektedir. İlk defa deneyeceklerin dahi hiç zorlanmadan yapacağı portakallı irmik tatlısı, özellikle akşam yemeğinden sonra tatlı gereksinimi duyanlar için oldukça idealdir. Ayrıca günleriniz, davetleriniz ve misafirlerinize ikram etmek için hem gösterişli, hem de lezzetli bir tatlı arayan bayanları portakallı irmik tatlısı yapmaya davet ediyoruz. Sindirimi kolay ve mideyi yormayan portakallı irmik tatlısının tarifine başlayalım.

Portakallı İrmik Tatlısı İçin Malzemeler

Portakal Sosunu Hazırlamak İçin;

  • 3 yemek kaşığı mısır nişastası. Tercihe göre buğday nişastası da olabilir.
  • 2 su bardağı portakal suyu
  • Yarım su bardağı toz şeker

Muhallebisini Hazırlamak İçin;

  • 1 su bardağı irmik
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 5 su bardağı süt
  • 1 paket vanilya

Portakallı İrmik Tatlısı Nasıl Yapılır?

Portakallı irmik tatlımızın portakal sosunu hazırlamak için bir tencerenin içerisine 3 silme yemek kaşığı mısır nişastasını, yarım su bardağı toz şekeri ve 2 su bardağı portakal suyunu boşalttıktan sonra topakların hepsi gidene kadar karıştırmaya devam ediyoruz.

Daha sonra tencere kısık ateşteki ocağın üstüne konularak portakal sosu koyulaşana ve göz göz olana kadar karıştırılarak pişirilmeye devam edilir.

portakal sosu kıvamı
portakal sosu kıvamı

Bu işlemin ardından hazır hale gelen portakal sosu daha önce suyla ıslatılan bir kek kalıbının içerisine dökülerek eşit şekilde kek kalıbının içerisine dağıtılır ve üstü bir kaşık yardımıyla düzeltilir. Bu arada kek kalıbının suyla ıslatılmasının sırrı kekin kalıptan daha kolay çıkmasıdır.

portakal sosu kek kalıbı
portakal sosu kek kalıbı

Portakal sosu hafif ılıyınca portakallı irmik tatlısının muhallebisi hazırlanana kadar portakal sosu buzdolabına soğuması için konur.

Şimdi portakallı irmik tatlımızın muhallebisini hazırlamak için bir tencerenin içerisine 1 su bardağı toz şekeri, 1 su bardağı irmiği ve 1 litre yani 5 bardak sütü boşaltarak pürüzsüz bir kıvama gelene kadar karıştırılmaya devam edilir. Daha sonra orta ateşteki ocağın üstüne konulan tencere muhallebi koyu bir kıvam alana kadar karıştırılarak pişirilir. Koyu kıvama gelen muhallebinin içerisine 1 paket vanilya boşaltıldıktan sonra karıştırılır ve tencere ocaktan alınır.

Daha önce soğuması için dolaba koyduğumuz portakal sosumuzu alarak muhallebiyi portakal sosumuzun üstüne boşalttıktan sonra elden geldiği kadar hızlı bir şekilde düzeltiyoruz. Hızlı hareket ederek düzeltilmesi portakallı irmik tatlısının yüzeyinin pürüzsüz olması için önemlidir.

portakallı irmik tatlısı muhallebi
portakallı irmik tatlısı muhallebi

Bu işlemden sonra portakallı irmik tatlımız hafif ılıdıktan sonra tekrar buzdolabına konulur ve en az 3 saat buzdolabında bekletilir.

Artık buzdolabında yeteri kadar dinlenen portakallı irmik tatlımız buzdolabından alınarak kenarları bir elin dört parmağı tatlının üstüne konularak hafifçe oynatılır.

Son olarak uygun bir servis tabağı alarak kek kalıbının üstü bu servis tabağı ile kapatılır ve portakallı irmik tatlımız ters çevrilir.

portakallı irmik tatlısı tarifi
portakallı irmik tatlısı tarifi

Kek kalıbı dikkatli bir şekilde çıkarıldıktan sonra ortaya görünümüyle göz kamaştıran portakallı irmik tatlısı çıkar. Portakallı irmik tatlımız dilimlendikten sonra servise hazır hale gelecektir. Şimdiden afiyet olsun.

Sofranızdan huzur, evinizden bereket eksik olmasın.

Kiraz Kaç Kalori

kiraz kaç kalori
kiraz kaç kalori

Bizlere yaz mevsiminin geldiğini müjdeleyen kirazı kaç kalori olduğunu hiç umursamadan tabaklar dolusu tüketecek kadar çok severiz. Sağlığa faydalarının yanı sıra besin değeri de çok yüksek olan kiraz, kırmızı rengi ve lezzetiyle yaz mevsiminin sıcak günlerinde bizleri serinletmektedir.

Peki, yaz sıcaklarında vücudumuzun kaybettiği sıvı ihtiyacının karşılanmasında da önemli bir meyve olan kiraz kaç kalori? Şimdi sapından çekirdeğine kadar sağlığa sayısız faydaları olan, özellikle kanser ve inme gibi çok ciddi rahatsızlıkları önleyerek sağlıklı yaşam sürmemize ciddi katkılar sağlayan ve cilt güzelliğine olan faydalarıyla özellikle bayanların yüzünü güldüren kirazın kalori değerlerini birlikte inceleyelim.

Kiraz Kaç Kalori?

Her insan, kiraz yemeye önce bir avuçla başlar. Niyet bir avuçla sınırlı kalmak olsa da bu küçük meyvenin tadı damağa o kadar hoş gelir ki o bir avucu sonradan kaç avucun izlediğini çoğumuz hesap dahi edemeyiz. Özellikle kilo problemi olanlar, bu yazımızı okuyarak kirazın kalori değerlerini öğrendikten sonra bu yaz kirazı o kadar da rahat tüketemeyecekler. Yaz mevsiminin sıcak günlerinde serinletici etkisiyle insana çok hoş gelse de kalori değerleriyle insanın gözünü korkutan kiraz kaç kalori? Şimdiden merak ettiğiniz kirazın kalori değerlerine birlikte bakalım.

  • 7 gram gelen 1 tane kiraz 4 kalori değerindedir.
  • 50 gram gelen 1 avuç kiraz 32 kalori değerindedir.
  • 10 tane kiraz 44 kalori değerindedir.
  • 20 tane kiraz 88 kalori değerindedir.
  • 100 gram gelen kiraz 63 kalori değerindedir.
  • 200 gram gelen orta porsiyon kiraz 126 kalori değerindedir. Kalori değerlerinin yüzde 91’ini karbonhidratlar, yüzde 3’ünü yağlar ve yüzde 6’sını proteinler oluşturmaktadır.
  • kiraz kaç kalori
    kiraz kaç kalori

Kiraz Kurusu Kaç Kalori?

İçeriğinde bol miktarda lif bulunan kiraz kurusu, potasyum ve A vitamini bakımından da oldukça zengin bir besindir. Aynı zamanda güçlü antioksidanlara sahiptir. Kabızlık sorunu yaşayanlar, içeriğindeki lif sayesinde kabızlığa şifa olan kiraz kurusunu tüketmelidir. Kurutulmuş bir meyve olmasından dolayı kalori değerleri yüksek olduğundan ölçülü tüketilmelidir.

  • 1 gram gelen kiraz kurusu 3 kalori değerindedir.
  • 2 gram gelen 1 tane kiraz kurusu 5 kalori değerindedir.
  • 20 gram gelen orta porsiyon kiraz kurusu 50 kalori değerindedir. Kalori değerlerinin yüzde 89’unu karbonhidratlar, yüzde 5’ini yağlar ve yüzde 6’sını proteinler oluşturmaktadır.

Kiraz Reçeli Kaç Kalori?

  • 5 gram gelen kara kiraz reçeli 9 kalori değerindedir.
  • 1 yemek kaşığı kiraz reçeli 50 kalori değerindedir.
  • 100 gram gelen kiraz reçeli 285 kalori değerindedir.

Beyaz Kiraz Kaç Kalori?

  • 50 gram gelen 1 avuç beyaz kiraz 32 kalori değerindedir.
  • 70 gram gelen beyaz kiraz 44 kalori değerindedir.
  • 100 gram gelen beyaz kiraz 64 kalori değerindedir.
  • 140 gram gelen beyaz kiraz 88 kalori değerindedir.

Kiraz Zayıflatır mı?

Kirazın içeriğinde metabolizmayı hızlandıran maddeler bulunmaktadır. Ayrıca kiraz içeriğindeki lif sayesinde bağırsak sorunlarına çözüm olan bir besindir. Özellikle kabızlık sorunu olanların, bağırsakları uyararak harekete geçiren kirazı günlük bir porsiyon tüketmeleri uzmanlar tarafından da tavsiye edilmektedir. Şunu unutmamak gerekir ki metabolizmanın çalışma hızını etkileyen bağırsak sorunları kilo vermeyi de zorlaştırır.

‘Kiraz zayıflatır mı?’ sorusunun yanıtı şüphesiz en fazla diyet yapanları ilgilendirmektedir. Kiraz, diyet yapan insanların metabolizmasını hızlandıran bir meyvedir. Ayrıca içeriğindeki antosiyanin sayesinde antioksidan etkisi göstererek vücuttaki zararlı maddelerin dışarı atılmasını hızlandırır. Bu zararlı maddeler içerisinde vücudun tuttuğu fazla suda bulunmaktadır. Bu da ödem problemine son vererek kilo vermeyi hızlandırır.

Diyet yaparken sağlığa en faydalı besinler dahi ölçülü tüketilmek zorundadır. Ölçülü tüketilmediği takdirde ödem sorununa neden olur ki bu da vücudun yağ yakmasını yavaşlatır.

Antioksidan etkiye sahip olan kiraz, vücudun yağ yakmasında önemli bir yardımcıdır. Bu nedenle diyet yapanların listesinde kiraz mutlaka yer alır.

kiraz zayıflatır mı
kiraz zayıflatır mı

Kirazın Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Kirazın kalori değerleri, zayıflatıcı etkisi derken birazda kirazın sağlığa olan faydalarına değinelim. Peki, eklem, kas, kemik ve romatizma ağrılarına çok iyi gelen kirazın sağlığa faydaları nelerdir? İşte o mucizevi faydalar;   

  • Kalp ve damar sağlığının korunmasında ciddi etkisi vardır.
  • Hafıza problemlerini gidermesinin yanı sıra Alzheimer riskini düşürür.
  • Antioksidan etkisi sayesinde kanserli hücrelerle savaşır.
  • Nörolojik rahatsızlıklara yakalanma riskini düşürür.
  • Cildi koruduğundan yaşlanma belirtilerini geciktirici etkisi vardır.
  • Şeker hastalığına yakalanma riskini azaltır.
  • Uyku problemi olanlar, uyumadan birkaç saat evvel kiraz tüketirlerse eksik melatonin tamamlanacağından uykuya daha rahat geçerler.
  • Bağışıklık sistemini kuvvetlendirici etkisiyle hastalıklara karşı korur.
  • İdrar söktüren kiraz, idrar yolu enfeksiyonlarına da çok iyi gelen bir meyvedir.
  • Vücuttaki ödemin dışarı atılmasında önemli bir yardımcıdır.
  • Kolesterole çok iyi geldiği bilinmektedir.

 

 

Sebzeli Yaz Türlüsü Tarifi

sebzeli yaz türlüsü tarifi
sebzeli yaz türlüsü tarifi

Her biri birbirinden leziz olan yaz sebzelerini bir araya getirerek enfes bir sebze yemeği yapıp öğününüzü şenlendirmeye ne dersiniz? Mükemmel bir fikir dediğinizi işitir gibiyim. Hadi o zaman sebzeli yaz türlüsü yapmaya!

Sebzeli Yaz Türlüsü Malzemeleri

  • 1 tane patates
  • 1 tane büyük boy soğan
  • 1 tane kapya biber
  • 6 tane biber (Tercihe göre acı biberde olabilir)
  • 2 tane büyük boy domates
  • 1 tane patlıcan
  • 1 tane kabak
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı karabiber
  • 1 tatlı kaşığı pul biber
  • 1 bardak su
  • Sıvıyağ

Sebzeli Yaz Türlüsü Yapılışı

Sebzeli yaz türlüsünü yapacağımız tencerenin içerisine yarım çay bardağı sıvıyağ katılır. Daha sonra jülyen şeklinde doğranmış olan soğanlar, iri şekilde doğranmış olan 6 adet biber ve yine irice doğranmış olan 1 adet kapya biber tencereye ekledikten sonra rengi hafif dönene kadar kavrulmaya devam edilir. Lezzetli bir sebzeli yaz türlüsünün sırrı olan 2 büyük boy domates küp küp doğrandıktan sonra tencereye ilave edilir. Domatesler yumuşayıncaya kadar kavurmaya devam ettikten sonra doğranmış olan patlıcanlar, kabaklar ve patatesler tencereye katılarak üzerine pul biber, karabiber ve tuz ekildikten sonra bir su bardağı su tencereye dökülür. Tencerenin içerisindeki malzemeler karıştırıldıktan sonra kapağı kapatılarak kısık ateşte pişirilmeye bırakılır. Sebzeli yaz türlüsü kısık ateşte sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirilmeye devam edilir. Bir çatal yardımıyla yumuşaklık testi yapıldıktan sonra sebzeli yaz türlüsünün piştiğine karar verilirse ocağın altı kapatılır. Sebzeli yaz türlüsü artık servise hazır. Afiyet olsun. Bu arada lezzetli bir yaz türlüsü pişirmenin diğer sırrının da kısık ateşte pişmesi olduğunu sakın unutmayın.

Sofranızdan bereket, evinizden huzur eksik olmasın!

Kıbrıs Tatlısı Nasıl Yapılır

kıbrıs tatlısı nasıl yapılır
kıbrıs tatlısı nasıl yapılır

Son zamanlarda şerbetli tatlıları sevenlerin popüler tatlısı olan ‘Kıbrıs tatlısı nasıl yapılır?’ Türk damak tadına hitap eden, çay saatlerinin ve koyu sohbetlerinin vazgeçilmez tatlısı haline gelen Kıbrıs tatlısı, misafirlerimize ikram içinde çok iyi bir alternatif. Şimdi eskiden Yunan tatlısı olarak da bilinen Kıbrıs tatlısının tarifini sizlerle paylaşalım.

Kıbrıs Tatlısı Tarifi İçin Malzemeler

  • Yarım su bardağı sıvı yağ
  • Yarım su bardağı toz şeker
  • 3 tane yumurta
  • 1 su bardağı kırılmış ceviz
  • 1 su bardağı Hindistan cevizi
  • 1 su bardağı galeta unu
  • 1 paket kabartma tozu

Kıbrıs tatlısının kremasını hazırlamak için malzemeler;

  • Yarım su bardağı toz şeker
  • 1 litre süt
  • 1 su bardağı nişasta
  • 1 paket krem şanti
  • 1 paket vanilya

Kıbrıs tatlısının şerbetini hazırlamak için malzemeler;

  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 2 su bardağı su
  • 1 paket vanilya

Kıbrıs Tatlısı Nasıl Yapılır?

Kıbrıs tatlısını yapmaya başlarken ilk önce şerbetini hazırlamamız gerekiyor. Çünkü bu tatlının şerbeti soğuk döküldüğünden biz tatlımızı yaparken bir yandan da şerbetimiz soğuyacaktır.

Şerbetimizi hazırlayacağımız tencerenin içerisine 2 su bardağı suyu boşalttıktan sonra üzerine 1,5 su bardağı toz şekeri ilave ediyoruz. Şerbetimiz kaynamaya başlayınca ocağın altını kısarak 15 dakika daha kaynatmaya devam ediyoruz. Son olarak ocağın altını kapatarak 1 paket vanilyayı şerbetimize katıp karıştırdıktan sonra şerbetimizi soğuması için kenarıya alıyoruz.

Şimdi sıra Kıbrıs tatlımızın kekini hazırlamaya geldi. Kekimizi hazırlamak için 3 tane yumurtayı geniş bir kabın içerisine kırdıktan sonra üzerine yarım su bardağı toz şekeri ilave ederek mikserle köpük köpük olana kadar çırpıyoruz. Daha sonra yarım su bardağı sıvı yağı, 1 su bardağı Hindistan cevizini, 1 su bardağı galeta unu ile 1 paket kabartma tozunu kabın içerisine katarak mikserle yeniden çırpıyoruz. Bu işlemin ardından 1 su bardağı kırılmış cevizi kaba boşaltarak cevizler ezilmesin diye mikser kullanmadan bir karıştırıcı yardımıyla elle karıştırıyoruz.

Artık hazır hale gelen kek hamurumuzu iyice yağladığımız fırın kabımızın içerisine boşaltarak kabın içerisine dengeli şekilde yayıyoruz. Bu arada kek hamurunun katı olması hata olduğuna yönelik bir şey aklınıza getirmesin. Artık pişime hazır hale gelen Kıbrıs tatlımızı 160 derece ısıdaki fırında yarım saat pişirdikten sonra fırından alarak hiç vakit kaybetmeden soğuyan şerbetimizi üzerine dengeli şekilde dökerek tatlımızı soğumaya bırakırken, bizlerde tatlımızın kremasını hazırlamak için kolları sıvıyoruz.

Kıbrıs tatlımızın kremasını hazırlamak için önce 1 litre süt bir tencerenin içerisine boşaltılır. Daha sonra 1 su bardağı nişasta, yarım su bardağı toz şeker ve 1 paket vanilya tencereye ilave edilerek kaynayıncaya kadar çırpılarak pişirilir. Daha sonra tenceremizi ocaktan alarak içerisine 1 paket toz halde olan krem şanti eklenerek mikserle ortalama 5 dakika karıştırılır. Artık hazır hale gelen kremamızı Kıbrıs tatlımızın üzerine yayarak dengeli bir şekilde her tarafına dağıtıyoruz. Son olarak üzerine bolca Hindistan cevizi serpiştirerek dinlenmesi için buzdolabında 2 – 3 saat bekletiyoruz. Servise hazır hale gelen Kıbrıs tatlısı şimdiden herkese afiyet olsun.

Sofranızdan huzur, evinizden bereket eksik olmasın.